VİETNAM - DA NANG

Şubat 2107



Bugün yolumuz Da Nang'aydı. Yataklı otobüsümüzle yarım saati mola olmak üzere 3,5 saatte bu kente vardık. Yataklı otobüsler gerçekten de iyi düşünülmüş ve uzun yolculuklar için ideal. Üç sıra ve iki katlı olarak yapılmış. Ayakkabılar otobüse binerken çıkarılıyor o yüzden de temiz. Hatta yorgan bile koymuşlar ama o pek temiz görünmüyordu.


Otelimiz hemen Pasifik Okyanusu (Çin Denizi) yakınındaydı. Otelimize yerleştikten sonra çevre turuna çıktık.


Bu kent Vietnam'ın 3. büyük kenti. Daha önce bulunduğumuz Hanoi' ye göre daha güzel ve bakımlı. Pasifik okyanusunun bir parçası olan, Güney Çin Denizi (South China Sea) kıyısında bulunan bir kent. Han Nehri (Han River) de buradan okyanusa dökülüyor.


Vietnam Savaşı sırasında, Orta Vietnam'da bulunması ve Güney Vietnam sınır bölgesi olması nedeniyle, ABD'nin hava kuvvetleri buraya konuşlanmış ve bu gün kullanılan havaalanı da o dönemde yapılmış. Buradaki Çin denizi kıyıları da ABD çıkarmasında kullanılmış.

Savaş 1972 yılında sona erince Komünist Kuzey Vietnam Kuvvetleri şehri almış. 1975 yılında da Güney Vietnam, Kuzey Vietnam'a teslim olmuş ve ülke tek bir ülke haline gelmiş.


Vietnam insanı pek güler yüzlü ve sevecen. Daha önceki yazılarımda da yazmıştım, bizimle fotoğraf çekilmek istiyorlardı ve bazen de biz onlarla. İşte çocuğu ile fotoğraf çektirdiğimiz bir Vietnamlı.


Otelimizden çıkarak Çin Denizine doğru yürüdük. Da Nang'ın çok uzun bir deniz şeridi var ve bütün bu şerit plaj kumlarıyla kaplı. Ama dev dalgalar içinde yüzmek pek olası değil. Bu bölgeye çok sayıda otel yapılmış ama ne zaman denize girilir doğrusu bilmiyorum. Bu yazıyı ertesi günü yazmıştım, yazıyı yazdıktan sonra gittim denize girdim. Biraz soğuk ve büyük dalgalar olsa da Çin Denizinde de denize girmiştim diyebilmek için katlandım..:)


Da Nang, savaşta yıkılması ve sonradan yapılaşması nedeniyle olsa gerek, Hanoi'ye göre daha modern bir yerleşim. Bu bölgede sadece Tayland'da gördüğümüz yüksek binaları bir de burada gördük. Burası aynı zamanda Vietnamın önemli bir Limanı.


Burada şehri bir birine bağlayan üç büyük köprü var. Han Bridge , Dragon Bridge ve Tran Thi ly Brigde. İlk olarak Tran Thi Ly Köprisinden yürüyüp geçerek karşı kıyıya vardık. Köprü üzeinde yürürken, etrafı da fotoğraflamayı ihmal etmedik.



Savaş sırasında tahrip olmuş bir tapınağın restorasyon çalışmasını da yerinde izledik. Daha sonra buradaki tek müze olan, Cham Uygarlığı Müzesi'ne gittik. Burası büyük olmayan bir müzeydi ve  içinde bulunan heykeller çok ilginç gelmedi bana doğrusu. Gezdiğimiz bir çok eski tapınakta bulunuyordu bu heykellerin benzerleri zaten. Özellikle Kamboçya'daki muhteşem Angor Wat Tapınakları ve heykellerinin yanında bunlar çok küçük eserler olarak kalır.



Khan Market, burası kentin en büyük alış veriş merkeziydi. İçinde meyve, sebzeden tutun canlı deniz ürünlerine, kurutulmuş deniz ve baharat ürünlerine ve giysiye kadar her şey vardı. Burada gezilebilir ama kurutulmuş deniz ürünlerinden gelen kokuya katlanabilirseniz.


Buradan çocuklarımıza hediye tişort almak istedik. Dükkan sahibi kadın yüksek bir fiyat söyledi ve pazarlıkla dörtte bir fiyatına aldık. Yani siz siz olun Vietnam'da pazarlık etmeyi ihmal etmeyin.



Da Nang sokaklarında gezerken, daracık bir sokaktan çıkan bir Vietnamlı kadın bize buraya girin diye işaret etti. O daracık sokakta yürüdük ve o küçücük evlerinde herkes biz gülümseyerek bakıyor, mutlu görünüyorlardı.

Bu akşam yemekte deniz ürünleri olmasını planladık. Burada balıktan çok kabuklu deniz hayvanları daha çoktu. İşte ortaya karışık bir şeyler düşündük. Adamlar küçücük bir mangal yapmış, müşteriler dakikalarca değil, saatlerce bekliyordu. Demek ki esnaf mantığı yok bunlarda, özel sektör olsa bile.


Yarın yolumuz Hoi An'a. Hoi An dönüşü bir gün daha burada kalıp uçakla  Ho Chi Min'e gideceğiz. Uçak bileti bulmada biraz sorun yaşayınca, Ho Chi Minh'e ayırdığımız zamanın iki gününü de burada geçirmek zorunda kaldık. Hoi An ile ilgili yazımı daha sonra paylaşacağım.

Hoi An'dan Da Nang'a bir taksi ile döndük. 35 km. mesafe vardı iki kent arasında. Eğer bu iki kent arasında yolculuk edecekseniz, taksi ile yapın yolculuğunuzu hem rahat hem de fiyatı uygun.


Bugün buradaki son günümüz ve gecemiz olacak. Otelimizden tekrar taksi ile Dragon Köprüsü ayağına kadar gittik. Dragon Köprüsünden yürüyerek geçerken, nehir üzerinden akşamüstü görüntüsü böyleydi Da Nang'ın.



Akşam ne yiyelim diye düşünüp yürürken birden kalabalık bir restoran görüp oraya gittik. Burada da kendin pişir kendin ye yapıyorlardı. Zar zor bir boş masa bulup oturduk. Biraz zorlansak da sipariş veridik. İlk siparişimiz dana kuşbaşı ve onu pişirip yerken, ikinci siparişimiz de geldi.


O da daha önce Luang Prabang yazımda yazdığım gibi bir tarzdı. Bu kez onu pek beceremedik. Yan masamızdaki genç bir ailenin erkeği yanımıza gelerek yardımcı oldu. Nurşen de eşiyle fotoğraf çekilmeyi ihmal etmiyor.

Bu restoran, Dragon Köprüsünün eski şehir istikameti üzerinde bulunuyor. Giderseniz ağız tadıyla bir yemek yiyebilirsiniz.

Vietnam şehirleriyle ilgili, diğer şehirleri daha sonra yazacağım ama, şunu net olarak söyleyebilirim; Vietnam'da yaşanılacak en güzel şehir Da Nang.....

Hiç yorum yok: